Köşe Yazısı

GRÜ %100 Dolsa Ne Olur?

GRÜ %100 Dolsa Ne Olur?

2022 YKS-Yerleştirme sonuçları açıklandı.

Giresun Üniversitesi’nden yapılan basın açıklamasında doluluk oranının ön lisans programlarında %100, lisans programlarında %96 olduğu açıklandı.

Yıllar önce Fen Bilimleri Merkezi dershanesinin düzenlediği bir sempozyumda O zaman YÖK’de görev yapan Fizik profesörü İsa Eşme hocanın söylediği bir söz geldi aklıma.

İsa Hoca, sempozyumda liselerde özellikle matematik ve fen derslerinde gerekli eğitimin verilmediğini, üniversitelerin 1. sınıfında öğrencilerle lise derslerini tekrar ettiklerini söylemişti. Bu durumun nedenini de çocukların maraton koşusuna hazırlanır gibi üniversite sınavlarına hazırlanmasını neden göstermişti.

1993 yılında üniversite sınavına girdiğimde Türkiye 55 üniversite bulunuyordu. Ben o zamanda bu kadar üniversitenin Türkiye gibi bir ülkede lüks olduğunu düşünenlerdendim ki bugün Türkiye’deki üniversite sayısı 200’ün üzerinde.

Bir ülkedeki üniversite sayısı o ülkenin çok gelişmiş ya da çok eğitimli olduğunu gösterir mi?

Bana göre göstermez.

Bir ülkede açılması düşünülen üniversite sayısı, fakülte sayısı, bölüm sayısı ve bu bölümlerde eğitim görecek öğrenci sayısı belirlenirken ülkenin ihtiyaçları ve istihdam edilecek birey sayısı göz önüne alınmalıdır.

Siyasi iktidarların “Bacasız fabrika” anlayışıyla bazı bölgelerde istihdam sağlamak amacıyla açtığı üniversiteler aslında çocuklarımızın 4 yılını boşa harcamalarına neden oluyor. Kaldı ki üniversite sayısının çoğalması ülkemizdeki meslek liselerini de olumsuz yönde etkilemiş, sanayide ara elaman sıkıntısı baş göstermiştir.

Üniversiteler ülke için bilim üreten, proje üreten, teknoloji üreten, düşünce özgürlüğünün hâkim olduğu kurumlar olması gerekirken “memur” gibi çalışan kurumlar haline geldi.

Azıcık eleştiren, farklı şeyler söyleyen akademisyenler şehir merkezinden ilçe merkezlerine sürgün edilmekle, çalışmaları ve projeleri onaylanmamakla “tehdit” edilince sadece derse girip çıkan lise öğretmenlerine dönüşüyor akademisyenlerimiz. Giresun Üniversite’sinde de bu durumun farklı olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

Yeni açılan üniversitelerin kadrolarını kendi adamları, yandaşları ile doldurma, hak edenlerin hak ettikleri görevlere gelememesi, rektörlerin kendi sülaleleri için buraları bir rantiye haline getirmesi gibi durumları söylememe gerek yok sanıyorum. Bu da ülkenin bilimde, sanatta, siyasette gelişmesinin önüne çekilen büyük bir set oluşturuyor.

Ben bir Giresunlu olarak Giresun Üniversitesi’ni çok önemseyenlerdenim. Sayın Rektör’ün de siyasi olarak buraya rektör atandığı kanaati hâkim bende.

Zaman zaman Giresun Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenlerimizin çok değerli çalışmalar üretmesine şahit oluyoruz, ancak bence bu çalışmalar çok cılız kalıyor. Bu çalışmaların yeterli olmamasının en büyük nedeni olarak da akademisyenlerimizin önündeki yönetimsel engellerin olduğunu ve bu engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi Giresun Üniversitesi rektörü ve yönetim kuruluna sormak istiyorum.

30 bine yaklaşan öğrenci sayınızla, Yök’ün 2021-2022 istatistiklerindeki 1100 geçen akademisyen sayınızla;

– Giresun için, ülke için hangi projeleri ürettiniz?

– Uluslararası kaç makale yayınladınız?

– Yayınlanan kaç makaleniz uluslararası atıf aldı?

– Ürettiğiniz kaç projeniz ülkemizde programa alındı ve uygulandı?

– Ülke için kaç bilim insanı yetiştirdiniz?

– Türkiye’deki üniversiteler arasında kaçıncı sıradasınız?

– Dünyadaki üniversiteler arasında kaçıncı sıradasınız?

Sorularımı daha da artırabilirim ancak sadece bu sorulara vereceğiniz cevap bile sizin üniversite mi yoksa yüksek lise mi olduğunuzu anlamamıza yetecek.

Tabii cevap verme gereği duyarsanız.

Sağlıcakla kalın….

17 Ağustos 2022

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL