Köşe Yazısı

Sempozyumunun Ardından…

Sempozyumunun Ardından…

Kasım ayı içinde Giresun Üniversitesi’nin ev sahipliğinde “Doğu Karadeniz’de Rus İşgali ve Harşit Savunması” sempozyumu gerçekleştirildi.

Rus işgalini yaşayan bir köyün evladı ve bu konuda birçok haber ve etkinlik üreten biri olarak konu ile ilgili birkaç satır yazma, kendi penceremden doğru ya da eksikleri gösterme hakkım var sanıyorum.

Öncelikle, geç kalınmış ancak akademik anlamda yapılmış önemli bir çalışma olduğundan bu sempozyumu çok değerli buluyorum. (Burası önemli!)

Harşıt ismi ve Harşıt Savunması konusunda daha önce neler yapıldığını bir hatırlayalım.

Doğankent Belediye Başkanı H. Birol Tekin Doğankent isminin Harşıt olarak değiştirilmesi yönünde 2016 Mart ayında belediye meclisinden bir karar da çıkarmış, Harşıt Savunması’nın 100. Yılı dolayısıyla 2016 Ekim ayında da Giresun Üniversitesi’nde “Harşit Vadisi Sempozyumu”nu gerçekleştirilmişti.

İstanbul’da bulunan Doğankent sivil toplum kuruluşları Giresun Günleri etkinliklerinin 2. ya da 3. süydü “Bir Çanakkale Bir de Harşit Vadisi Geçilmez.” sloganı Harşıt savunmasına dikkat çekmişti. Harşit Federasyonu’nun kurulmasının ardından ilk etkinlik olarak Harşıt isminin geri alınması için imza kampanyası başlatmış, Harşıt isminin neden geri verilmesi gerektiğini anlatan bir kitapçık hazırlayarak TBMM’de çeşitli ziyaretlerde gerçekleştirmiş, Giresun ve Giresunlu vekillerden Harşıt isminin değiştirilmesi konusunda destek sözü almıştı.

Ayrıca federasyon 2. Olağan Genel Kurulu’nu Harşit Savunması paneli ile gerçekleştirmiş, ciddi bir katılım ve ilgi oluşmuştu.

Sempozyum; Kültür Bakanlığı’nın 100. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Ömer Erdoğan’ın sahibi olduğu KAF yapım tarafından birçok üniversite ve akademisyenin katılımıyla Giresun Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Burada birçoklarının yaptığı gibi Ömer Erdoğan kimliği üzerinden bir eleştiri yapmayacağım. Çünkü sizin daha çocuklarınıza öğretemediğiniz tarihinizi, kültürünüzü ve acılarınızı bakanlıktan aldığı ödenekle size ve Türkiye’ye anlatmaya çalışıyorlar.

Gelelim aklımıza takılan sorulara:

Giresun Üniversitesi’nin yanı sıra Giresun siyasilerinin, akademisyenlerinin, bürokratlarının, iş insanlarının, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının bugüne kadar bu konuda neden herhangi bir çalışma yapmamaları ilk sorumuz olsun. Yine bu sorumuzu  Harşıt’ın siyasi ve yerel yöneticilerine de soralım. Bölge açısından çok önemli bir konu olan Harşıt Savunması konusunda akademik bir çalışma yapılmaması yöre insanı açısından çok üzücü ve düşündürücü.

Büyük bir emek vererek, yüzlerce belgeyi arşivden tarayarak “Birinci Dünya Savaşı’nda Harşıt Savunması” kitabının yazarı Adnan Yazıcı’nın bu sempozyuma katılmaması, en az 30 dakikalık bir süre verilerek Harşıt Çayı üzerinde verilen mücadeleyi anlatmaması diğer düşündüren sorulardan biri. Bildiğimiz kadarıyla Yazıcı bu konuda birçok yaşlı insandan birçok hikaye dinledi. Bu hikâyelerden en az biri basılacak olan sempozyum kitabında yerini almalıydı.

Neden 2 gün boyunca 4 oturumdan oluşan sempozyumda, sempozyuma adını veren Harşıt Savunması 15 dakika gibi bir zamana sığdırılmaya çalışıldı.

Harşıt Savunması’na adını veren Harşıt Çayı üzerinde Harşıt’ın merkezi olarak bilinen Doğankent Belediyesi’nin bu sempozyumun düzenleyenleri arasında olmaması, Giresun Belediyesi’nin çekilmesi ile sonradan sempozyuma dahil edilmesi de apayrı bir soru.

“Harşıt” ismine bugüne kadar hizmet eden Harşıtlılar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bu sempozyuma neden davet edilmedi.

Sempozyum ile ilgili gerekli bilgilendirmelerin, reklamların kısa zamana sıkıştırılması, gerekli halk kitlelerine ulaşılamaması, akademisyenlerin kendi kendilerine çalıp söylediği intibası oluşması, öğrenci ve sivil halktan katılımın az olması sorularını kime soracağım bilmiyorum.

Harşıt ile ilgili yaptığı çalışmalar göz önünde “Bir Çanakkale Bir De Harşıt Vadisi Geçilmez” sloganını iddialı bir şekilde ortaya atan ve bu konuda çok emek veren Harşıt Federasyonu Başkanına sonuç bildirisinde söz verilmemesi, akademik dünyanın sivil toplumdan ne kadar uzak olduğunu göstermesi bakımından önemli.

Başta da belirttiğim gibi yörenin bir evladı, yörede yaşanan acıları yörenin yaşlılarından bizzat dinleyen, Harşıt’ın önemini bizzat kavramış ve Harşıt adının marka değerini tüm dünyaya anlatmaya çalışan, Harşıt’ın tarihi önemi, folklorik kültürü ve değerlerini Türkiye’ye anlatmaya çalışan, yılmayan ve bu konuda mücadelesine devam eden bir Harşıt’lı olarak benim neden çağırılmadığımı az çok tahmin ediyorsunuzdur değil mi?

Bu sempozyumun yöremiz açısından en önemli katkısı Harşıt Savunması Vakfı’nın kurulması, bundan sonraki sempozyumların vakıf bünyesinde yapılması ve bir sekreterya oluşturulması, Doğankent Belediyesi’nin bu vakfın daimi üyesi olması, TBMM’ye sunulan Doğankent isminin Harşıt olarak değiştirilmesi talebinin yerine getirilmesi gibi önemli taleplerin yer alması. Bu taleplerin Doğankent Belediye Başkanı tarafından Cumhurbaşkanı’na sunulacağı, imzalandığı takdirde buradaki projelerin harekete geçeceği söyleniyor.

Hadi hayırlısı

Bol bol fotoğraf çektirenlerin bu meselelere ne kadar sahip çıkacağını ömür yeterse hep birlikte göreceğiz.

Kalın sağlıcakla

17 Kasım 2022

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL