Sıcağı sıcağına yazıp yanlış birşeyler söylemeyeyim, haksızlık etmeyeyim diye biraz bekledim.
Programı Harşittv den yeniden izlediğimde, gözlemlerimi ve eleştirilerimi yazmam gerektiğini düşündüğümden Tirebolu 11. Kültür ve Sanat Günleri’ni yazmaya karar verdim.
Yaklaşık olarak 7-8 tanesinin büyük bir bölümün takip ettiğim Tirebolu Kültür ve Sanat Günleri’nin 11. si bu yıl Beykoz’da 25 Aralık’ta gerçekleştirildi.
Bana göre içerik ve sosyal medya tanıtımı bakımından diğer etkinliklere göre biraz daha kapsamlı bir etkinlik olmasına karşın, uygulama olarak o kadar da iyi değildi.
İki farklı yönetim tarafından Zeytinburnu ve Beykoz yapılan etkinliği değerlendirenler Tirdef’in etkinlikleri de giderek siyasallaşıyor mu sorusunu sormaya başladı.
Daha önceki etkinliklerde etkinliğe katılan, milletvekilleri, ünlüler ve onları görmeye gelenler önemli bir kalabalık oluşturuyor, ancak protokol sonrası bu kalabalık ortadan kayboluyor, gerçekten etkinlikteki içerik için gelenler ve Tirebolular salonda azımsanmayacak bir çoğunluk oluşturuyordu.
Böyle bir değerlendirme yapmamın asıl nedeni de bütün dernekler için bunu söyleyemesek de genel olarak bizim Giresun dernekler sırf milletvekilleri, meclis üyeleri, belediye başkanları istiyor diye bu tür etkinlikler ve geceler yaparlar. Milletvekilleri ne kadar kalabalıklara hitap ettikleri ile övünür, dernek yöneticileri de arkamızda böyle bir güç var diye ya hava atarlar ya da siyasette kendilerine bir yer yapma çabasında olurlar. Protokol bittiğinde ya da vekiller gittiğinde o kalabalıkların nasıl çil yavrusu gibi dağıldığı herkesin malumudur. Giresunluların bir de horon için gelen bir kesimi vardır ki bu etkinlikte böyle bir ortam olmadığını düşünenlerin gelmediğini düşünürsek bu etkinliğin içeriği için gelenler neredeyse yoktu gibiydi.
Neden böyle oldu acaba!
Aslında ilk eleştiriyi Tirebolu’yu yönetenlere yapmak gerekiyor.
Çünkü İstanbul’da 36 binin üzerinde Tirebolulu yaşıyor ve bu insanların büyük çoğunluğunun memleketi ile ilişkileri devam ediyor. Geçen yılki etkinliğe de gelmeyen Belediye Başkanı Burhan Takır’ın hiç bir mazereti kabul edilebilir değil.
Dernekleri bu yapıya üye olan köy muhtarları, belediye meclisi üyeleri ve İl Genel meclisi üyeleri de sanıyorum Tirebolu’yu sadece orada yaşayanlardan ibaret sayıyorlar.
Tirebolu ile kardeş şehir olan Haymana, belediye başkanı, başkan yardımcısı ve federasyon başkanı düzeyinde bu etkinliğe gelirken sayın Takır’ın kardeşlerini burada ağırlamaması ne kadar etiktir ya da değildir takdir yine Tireboluların.
Gelelim organizasyon kısmına.
İyi bir içerik oluşturulmasına karşın, tanıtımı ve sahne programı iyi planlanmamış diyebiliriz.
Etkinlik en az 1 ay önceden tanıtılmaya başlanmalı içerik tamamlanmış olmalıydı. Son 15-20 günde hem etkinlikleri planlamak, son dakika bir etkinlik eklemek, hem de tanıtımını yapmak o kadar da kolay değil.
En önemlisi de bu etkinlik içeriği ile ilgili program en az 1 hafta önceden yayınlanmalıydı. Çünkü herkesin ilgi alanı farklı. Kimi panel dinlemeye, kimi sanatçı dinlemeye, kimi yöresel lezzetlerden tatmaya gelmek isteyebilir.
Bütün yapılacak etkinlikler için bir zaman çizelgesi olmalıydı ki bu organizasyonun en büyük eksikliği de buydu. Gereksiz uzayan protokol ve plaket merasimi bıkkınlık verdi.
Bu durumun ortaya çıkmasını yönetim kurulunun acemiliği ya da kendi içindeki çekişmelere verebiliriz.
Çok güzel hazırlanmış bir sergi vardı ve neredeyse gezilmedi desek yalan olmaz.
Katılımcıların çoğunluğu dernek yöneticileri ve siyasal kimliklerdi. Tirdef’in bünyesinde bulunan otuza yakın dernek yöneticisinin çoğunun bu etkinliğe katılmaması Tirdef’in çok iyi düşünmesi ve irdelemesi gereken bir husus. Tirdef’e bağlı bazı derneklerden hiç bir yöneticinin olmaması dikkatlerden kaçmamış.
Ayrıca Türkiye’de Yaşayan 84 bin Tirebolulunun 36 binin İstanbul’da yaşadığını düşünürsek bu etkinliğe İstanbul’da yaşayan Tireboluların % 1’inin bile katılmaması Tirdef yönetiminin Tirdef’in varlığını sorgulaması gerektiğini gösterir. Bu durum daha önce yapılan etkinliklerdeki kalabalıkları düşündüğümüzde de çok da farklı değil.
Tirdef’in Tirebolulara ulaşma konusunda aşamadığı bir sıkıntı var gibi duruyor kanaatimce.
Etkinliği biz Harşittv facebook sayfası üzerinden canlı verdik, bize gelen yorumlarda en faydalı bölüm olarak Haldun Domaç, Şevket Alaattinoğlu ve Şafak Karaman’ın katıldığı Tirebolu Tarih, Tarım ve Turizm paneldi deniyor. Benimde kanaatim bu yönde.
Hüseyin Avni Alparslan’ın hayatının anlatılacağı panel ve Haymana Anıt belgeseli yayınlanamadı. Zaman planlanması doğru yapılmadığından sahne alan Eser Durmuş ile İlknur Bektaş’ın eşi arasında hoş olmayan bir durum ortaya çıktı. Bu tartışma sonrasında insicamı bozulan İlknur Hanım, daha önce katıldığım söyleşilerinden çok daha sönük bir sunum yaptı. Burada Eser Durmuş’un sanatçı kişiliği ile davranışını bağdaştıramadığımı açıkça söyleyebilirim.
Özetle Tirdef yönetimi sahneye hakim değildi.
Bana göre en doğru hareketi Hüseyin Cendeoğlu yaptı. Çünkü Salonda 10-15 kişi kalmasına karşın çıktı sahnesini yaptı ve hiç de söylenmedi.
Tirdef yönetimine tavsiyem, şapkalarını önlerine koyup nerelerde hata yaptıklarını iyice tartışsınlar, hatta beni çağırsınlar bende anlatayım onlara.
Yok eğer yönetim kurulu arasında bir problem varsa bu problem en kısa zamanda giderilsin.
Aynı derenin balıkları olmamız hasebiyle Tirdef’e destek olmaya çalışan bir birey ve yayın kuruluşu olarak bu etkinliği Tirdef yönetimine hiç yakıştıramadığımı “şimdilik” Tirdef başkanı ve yönetim kuruluna duyurmakta fayda görüyorum.
Kalın Sağlıcakla
3 Ocak 2023
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)