Birinci Dünya Savaşı sırasında 1916-1917 yılları arasında Rus Ordusu tarafından Giresun’un Harşit Vadisi bölgesine yapılan işgal ve işgale karşı gösterilen olağanüstü direnişin 106. yıldönümü nedeniyle ilk resmi kutlamada 106 fidan toprakla buluşturuldu.
Anma töreni Giresun Orman Bölge Müdürlüğünün destekleriyle Harşıt Savunması’nın 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Tirebolu – Doğankent karayolu üzerinde yapımına başlanan ve yapımı devam eden Harşit Savunması Anıtı (Mesire Alanı) içerisinde düzenlenen ve Milletvekilleri, Giresun Valiliği, ilçe kaymakamları ve belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleşti.
Henüz kurulma aşamasında olan Harşıt Vadisinin iki yanında bulunan birçok belediyenin, sivil toplum kuruluşlarının ve akademisyenlerin içinde yer aldığı Harşıt Savunması Vakfı tarafından düzenlenen ve 12 Şubat Pazartesi günü gerçekleştirilen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Harşıt Savunması Vakfı’nın kurulma sürecini yöneten eski Giresun Orman Bölge Müdürü Mustafa Özkaya tarafından okunan Harşıt Zaferi Bildirisi’nin ardından Giresun Milletvekileri Ali Temür, Prof. Dr. Nazım Elmas ve Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti protokol konuşmalarını yaptı.
Mehmet Fatih Serdengeçti yaptığı konuşmada “1. Dünya Savaşı sırasında Rus işgaline karşı verilen efsanevi savunma ve direniş hikâyesinin ana üssü Harşit Vadisi savunmasıdır. Osmanlı son döneminde 6 cephede birden savaştı. Bu cephelerden biri de Kafkas Cephesiydi. Kafkas cephesinde bilinmesi gereken tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi Harşit savunması da Ruslara geçit vermedi. Bu bayrağımızın gölgesinde huzur içerisinde yaşamımızı sürdürebiliyorsak, bu azizi şehitlerimizin vatan için canlarını feda etme hususundaki kararlılıklarından, vatan sevgilerinden dolayıdır. Bir kez daha aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.” dedi.
Etkinlik 106 fidanın toprakla buluşturulması ve Giresun Müftülüğü tarafından tüm şehitler adına Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.
Birçok akademisyenin konu ile ilgili araştırmalar yapmasına karşın burada yapılan kutlamaların sadece sivil toplum kuruluşları düzeyinde kalıyordu. 2008 yılında Giresun Tanıtım Günleri’nde Harşit sivil toplum kuruluşlarının “Bir Çanakkale Geçilmez Bir De Harşit Vadisi” sloganıyla başlayan ve Harşit Federasyonunun kurulmasıyla daha da yoğunlaşan çalışmalar sonunda Giresun Üniversitesi tarafından düzenlenen sempozyumun ardından kurulma çalışmaları başlayan Harşit Savunma Vakfı’nın çalışmalarıyla ilk resmi kutlama yapılmış oldu.
HARŞIT SAVUNMASI VAKFI’N’N HARŞİT SAVUNMASI ZAFERİ BİLDİRİSİ
Dur yolcu,
Bilmeden gelip bastığın,
Araçla seyahat ettiğin,
Gezip gördüğün,
Bu topraklar, bu nehirler, bu dağlar
Adı, şanı bilinen ve ismi meçhul kahraman şehitleri barındırmaktadır.
Bu gün bu yollardan, rahatça geçerek vatanın her yerine güvenle ulaşıyor isek, bizler bu vatanı canı, kanı pahasına fedakârca savunarak emanet eden ecdadımıza borçluyuz. 1. Dünya savaşında en önemli cephelerinden “Kafkas Cephesi” en son Harşit Nehri hattında önemli savunma savaşı yapılmıştır. Düşmanın bu hattın batısına geçmesi yaklaşık 15 ay önlenmiş, daha sonra püskürtülerek düşman Batum, Artvin, Kars, Ardahan dâhil Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’dan çıkartılmıştır. Yedi düvele karşı savaştığımız bu zaman diliminde hem ÇANAKKALE hem de HARŞİT geçilememiştir.
İkinci Çanakkale olarak nitelendirdiğimiz Harşit Zaferinin tarihine kısaca bir bakalım:
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşında birçok cephede mücadele etmek durumunda kalmıştır. Bu önemli cephelerden biri de Kafkas Cephesi olarak bilinen Doğu Cephesidir. 1914 yılında Karadeniz olayının ardından başlayan Türk Rus mücadelesinden sonra Ruslar 1916 yılı ortalarında Harşit Vadisine adım atmışlardır. Dolayısıyla Harşit ve çevresindeki askeri faaliyetler tam olarak 1916 yılı içerisinde başlamıştır.
Rusların hedefi bir yandan Doğu Anadolu üzerinden güneye inerek Ortadoğu, diğer yandan da Başkent İstanbul’un ele geçirilmesiydi.
Harşit Cephesi 3’üncü Ordunun hâkimiyet alanı içerisinde yer almıştır. 3’üncü Ordu Komutanı Vehip Paşa idi. 3’üncü Orduya Bağlı 2’nci Kafkas kolordusu tam da Harşit Vadisini savunmuştur. Karargâh merkezi Alucra olup 1917 Ağustos ayına kadar komutanlığını Fevzi Paşa yapmıştır. Fevzi Paşa’dan sonra Yakup Şevki Paşa getirilmiştir. Kolorduya Bağlı 5 ve 11’nci tümenlerin karargâh merkezi Alucra iken 37’nci Kafkas Tümenin karargâhı Espiye’nin Arpacık köyündeydi.
Harşit Vadisi Kafkas cephesinin son savunma hattını oluşturmuştur. Harşit Cephesindeki harekât Rusların iki yönden ilerlemesinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Birincisi; Erzurum – Bayburt – Gümüşhane üzerinden, ikincisi ise; Arhavi – Rize – Trabzon – Vakfıkebir – Görele -Tirebolu üzerinden gerçekleşmiştir.
Birinci hatta 19 Temmuz 1916’da Gümüşhane işgal edilirken diğer taraftan da 23 Temmuz 1916’da Vakfıkebir işgal edilmişti. Ağustos ayında kanlı çarpışmalar yaşanmış, Çanakçı ve Görele’de mücadeleler olmuştur. Eylül 1916’da Ruslar Harşit Nahiyesine ateş açmışlardır. Türk kuvvetleri Ekim 1916’dan itibaren Harşit Çayının batı kesimine geçerek savunma hattı oluşturmuşlardır.
Ancak Rus birlikleri Ağustos ayı içerisinde Kürtün’de Araköy üzerinde 2308 rakımlı Kabaktepe’yi işgal ederek karargâh kurmuşlar ve bu bölgeden harekâtlarını yönlendirilmişlerdir. 1916 yılı içerisindeki çatışmalar 1917 yılı Kasım devrimine kadar aralıklarla sürmüştür. 7/8 Kasım 1917 gecesi Türk kuvvetleri Kabaktepe’deki Rus kuvvetlerine taarruz harekâtı gerçekleştirerek Rusları o bölgeden söküp atmışlardı. 12 Şubat 1918’de Türk ileri harekâtı Harşit hattından başlamış, 13 Şubat’ta Görele, 14 Şubat’ta Vakfıkebir düşman işgalinden kurtarılmıştır. Aynı tarihlerde Kürtün ve Torul’da da Türk birlikleri ilerlemişlerdir.
Harşit Cephesinde yapılan çok önemli mücadeleler sonunda, önce düşmanın ilerleyişi kesin olarak durdurulmuş, düzenli ordu ve milis kuvvetleri çok sayıda şehit ve gazi vererek zafere ulaşmıştır. Bir başka ifade ile HARŞİT GEÇİLEMEMİŞTİR.
Bu zaferle; Harşit Çayının düşmanlıkla asla geçilemeyeceği, dostların rahatlıkla güven içeresinde bu hattı geçebileceği, bu bölgede rahatlıkla konaklayabileceği, gezebileceği tüm dünyaya ilan edilmiştir.
Harşit Çayının doğusunda yer alan Giresun’un doğu ilçeleri ile Trabzon, Rize, Artvin, Batum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane illerinden yaklaşık 650.000 ahali çoluk-çocuk, yaşlı-kadın muhacir olarak Harşit Çayının batısına göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu bölgede yaşayan tüm insanlar savaşın ortaya çıkardığı göç ve açlık gibi acıları yaşamış, her aileden şehitler verilerek ile bu vatan toprağı şehit kanlarıyla sulanmıştır.
Ecdadımızın şehitler vererek, bin bir kahramanlık ve fedakârlıkla elde etikleri bu zaferi kutlamak, vatan ve millet bilincini tarihten dersler çıkarılarak ibret alınması için gelecek nesillere aktarmak, tarihi anı ve anıtları yaşatmak, şehit mezarlarını ortaya çıkarmak için bir vakıf kurulması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Harşit zaferi, Haymana, Afyon cephelerinde yapılan destansı mücadeleleri her yönüyle ortaya koymak, bu zaferlerin unutulmasını ve önemsizleştirilmesini önleyerek tüm kamuoyunun bilgisine sunmak üzere, geniş tabanlı, ulusal düzeyde, nitelikli “Harşit Savunması Vakfı” kuruluşu için 15 Aralık 2023 tarihinde noter huzurunda vakıf senedine ilk imzalar atılarak süreç başlatılmıştır.
Vâkıfımız; 1. Dünya Savaşının en önemli cephelerinden Kafkasya(Doğu) Cephesinin batıdaki en son savunma hattı olan Harşit Savunması’ nın önemini ortaya koymak, yaklaşık 160 Km’lik bu hatta gerçekleşen, Harşit zaferini dünyaya tüm yönleriyle tarihsel, bilimsel gerçekleriyle anlatmak için her alanda araştırma ve çalışma yapmayı planlamaktadır.
Şaban Kalesi savunması, Kabaktepe Savunması ve Kop Dağı direnişi, Alucra sınırlarında yer alan Gavurdağı mevzileri, ordu karargâhları, sahra hastanesi gibi savaşın geçtiği tüm coğrafyalarda yer alan savaş kalıntılarını, anılarını, şehit mezarlarını, kale ve surları, siperleri ortaya çıkarmak, asker ve milis güçlerince yapılan tüm eylem ve fedakârlıkları toplumun bilgisine sunmak, tarihin derinliklerinde kalmış bilgi ve belgeler ile akademik çalışmaları toparlayıp gelecek nesillere aktarmak, bu bölgeleri tarih, kültür, turizm alanı haline getirmeyi hedeflemektedir.
Vakfın kuruluşu sürecinde desteklerini esirgemeyen başta Giresun Valimiz Sayın Mehmet Fatih Serdengeçti olmak üzere, Giresun ve Gümüşhane Milletvekillerimize, Belediye Başkanlarımıza, çok kıymetli akademisyen ve öğretim üyesi hocalarımıza, oda, dernek, federasyon ve konfederasyon başkanlarımıza, başta Giresun Orman Bölge Müdürlüğü olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın yönetici ve çalışanlarına, Kaymakamlarımıza, bu ağır ve ulvi görev için elini taşın altına koyan Vakıf Mütevelli Heyetimize, desteklerini esirgemeyerek bu programa katılan tüm vatanseverlere huzurlarınızda şükranlarımızı sunuyorum.
106 yıl önce yapıla bu destansı mücadeleler ile her dönemde vatan savunmasında canlarını ortaya koyan şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Basınımıza ve kamuoyuna saygı ile arz olunur.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)